6 Mart 2008 Perşembe

Kapat!! Kapattım...


Ağır ağır dolaş tüm koridorları.. tek tek…

Bir kırık atlıkarınca takılır ayağına.. tek atı kopmuş.. kaybolmuş.. Bir kenarda çocukluk ve gençlik yıllarının tasdikli, sözde başarıları.. Karşıda bir erik ağacı, üzerinde tertemiz, yüreği henüz lekesiz küçük bir kız.. Yüzünde erik lezzetinde bir gülümseme.. Yanında…her düştüğünde elinden tutup kaldıran, onu sımsıkı sarıp sarmalayan, göz yaşlarını silen, güzel bir melek..

Yürümeli.. İşte başka bir koridor..

Genç bir adam elini uzatmış bekliyor, yanında iki masum melek.. Bu yolda artık birlikte yürünecek....

Biraz ötede birileri bekliyor sanki; kırılan, gücenen..
Beklide; çoğu bilmeden, istemeden incitilen..
Ana! Baba! Eş! Arkadaş!....

Ve işte.. İşte tam karşıda, incitenler!!

Tamam artık, buraya kadar....

Nedir? bu DAĞINIKLIK!!
Nedir? bu BOŞVERMİŞLİK!!
Nedir? bu BEZGİNLİK!!

Ama şu an değil, belki yarında değil.. Uyumalı, UYANMALI..dimdik kalkmalı, TOPARLANMALI!!

ve bir daha takılmamalı ayaklarına, dağınık anı kırıntıları..

Evet.. kapat artık, tüm ışıkları..

Kapat…

İşte sonunda….

Kapattım, beynimin tüm ışıklarını...
Yazarı: Bizzat ve ve bittabi şahsım, kendim ve ben :))